GESA HABER MERKEZİ
HABER4125
Obama 'soykırım' demedi
ABD Başkanı Barack Obama, 1915 olayları için 'soykırım' demedi.
Obama açıklamasında 'Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde 1.5 milyon Ermeninin katledilmesi veya ölüme yürümesini anıyoruz' dedi.
Seçim kampanyası sırasında 1915'teki ölümleri soykırım olarak niteleyen Obama, Türkiye'ye ziyareti sırasında bu konudaki görüşlerinin değişmediğini ancak 'görüşme sürecini gölgeleyecek bir tavırdan kaçınmak istediğini' söylemişti.
Çarşamba akşamı 'iki ülkenin ilişkilerini normalleştirme yolunda bir yol haritası belirlediği' açıklanmıştı. Bu açıklama, geniş bir çevrede Obama'nın tartışmalı konulara girmeme kararında, elini güçlendirmeye yönelik bir adım olarak yorumlanmıştı.
Uluslararası Kriz Grubu'nun Kafkaslar Bölgesi Direktörü Lawrence Sheets de bu tespiti destekledi.
Sheets, bu gelişmenin ‘Amerika'da 'soykırım' sözcüğünü içeren bir kararın hemen kabul edilmesi yönündeki baskıyı hafiflettiğini’ söyledi.
Lawrence Sheets’e göre bu gelişme yönetimi de rahatlatarak, Türkiye ve Ermenistan arasındaki görüşmelerin devamına kapıyı açmış oluyor.
Sheets'e göre 24 Nisan tarihi ve her yıl medyada 'kriz tehdidi' türünden ele alınan Amerikan başkanının konuşması geride kalınca bu konudaki tartışmalar rafa kalkmayacak.
Sheets bu yıl önemli bir adım atılmış olduğuna ve statükonun artık ‘ilelebet devam edemeyeceğine’ dikkat çekiyor.
Anma törenleri
Ermenistan, bugün 1915'te ölen Ermenileri andı.
Binlerce kişi, başkent Erivan’daki Soykırım Anıtı'nı ziyaret etti, burada yanan ateş etrafına kırmızı ve beyaz çiçekler bıraktı.
Ermeniler, bundan 94 yıl önce, 24 Nisan'da İstanbul'da Ermeni toplumunun önde gelenlerinden 200 kişinin gözaltına alınmasını ve bu kişilerin ölümünü takip eden tehcir siyaseti kapsamındaki zorunlu göçleri, 'soykırım' olarak niteledikleri olayların başlangıcı olarak kabul ediyor.
Ermeniler, bu olaylarda 1,5 milyon kişinin öldüğü ve bunun ‘devlet eliyle soykırım’ olduğunu öne sürüyor.
Fransa ve Kanada gibi ülkeler bu tezi resmen kabul etmiş durumda.
Türkiye'nin tezi ise, Birinci Dünya Savaşı koşullarının etkisiyle, tehcir ve bağlantılı şiddet olaylarında, aralarında Türklerin de olduğu 300 ila 500 bin kişinin öldüğü şeklinde.
İki ülkenin, milli kimliklerine işlemiş olan bu yaklaşımlarda dönüşüm sağlaması ya da yeni bir ortak zemin tanımını bir hamlede yapması ise kolay görünmüyor. 'Soykırım kabulü, ön koşul değil'
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, bugün yaptığı konuşmada yaşananların soykırım olarak tanınmasının görüşmeler için bir ön koşul olmadığını yineledi.
Ancak bu açıklama ‘bu talepten vazgeçildiği anlamına da gelmiyor.’
Sarkisyan, “insanlığa karşı işlenen suçların zaman aşımına uğramadığını” söyledi.
Uluslararası Kriz Grubu'nun Kafkaslar Bölgesi Direktörü Lawrence Sheets, arada ön koşul olmasa da, tarafların soykırım konusuna girmeden ilişkilerini normalleştirmelerinin kolay olmayacağını söyledi.
Lawrence Sheets’e göre, bu meselenin tam anlamıyla ele alınması yıllar sürebilecek.
Uluslararası Kriz Grubu, geçen hafta açıkladığı bir raporla, her iki tarafa da bir dizi öneri getirmişti.
Bunların başında da sınırların açılması geliyordu.
İki ülke arasındaki sınırların kapanması ise doğrudan ikili ilişkilerden değil Dağlık Karabağ sorunundan kaynaklanıyor.
Karabağ konusu
Ermeni nüfusun yoğun olduğu bölgenin 1990'ların başında Bakü'nün fiili denetiminden çıkmasıyla sonuçlanan savaş sırasında Türkiye'nin tepki olarak sınırı kapatmasına dek, bu sınır işliyordu.
Şimdi ise ilişkilerin kopmasına vesile olan Dağlık Karabağ, yeniden düzelmesi için en azından “ön koşul” olmaktan çıkmış görünüyor.
Ancak Karabağ konusu, ilişkilerin normalleşmesi yolunda ilerleme sağlanması için yine en kilit noktaların başında.
Bunun için de 30 bin kişinin öldüğü, 2 milyon kişinin evlerini terk ettiği savaşın ardından, bölgede hala Ermeni askeri varlığıyla karşı karşıya olan Azerbaycan yönetimi ile bir çözüm yolu bulunması gerekiyor.
Bu çerçevede son olarak bugün Azerbaycan Savunma Bakanı Korgeneral Sefer Abiyev, Ankara’da Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü.